Kredili nasıl otomobil alınamaz?

Türkiye’de otomobil almanın ne kadar zorlaştığı ile ilgili yaptığımız bu haberde artık “Nasıl otomobil alınamayacağını!” araştırdık. Diyelim ki 400.000 TL civarı bir paranız var ve 1 milyon TL kredi ayarlayarak bir otomobil almak istiyorsunuz. Durun! Siz otomobil alamazsınız, çünkü “kardeşiniz!” Yani öğretmen olan iki kardeş bir araya gelse, evin geçimini baba üstlense bile, otomobil almanın hiç de kolay olmadığını göreceksiniz!

   Burada 4 kişilik bir ailenin yaşamış olduğu “gerçek” bir hikayeyi anlatacağız. Babanın kobi şeklinde küçük bir işletmesi var. İki çocuğunun ikisi de üniversite mezunu ve ikisi de atanarak işe başlamışlar. Birisi uzman öğretmen, temel maaşı ve ek derslerle birlikte 45.000 TL dolaylarında bir para geçiyor eline aylık. Diğer öğretmen kardeş ise yeni işe başlamış ve maaşı 35.000 TL civarında aylık. İkisinin toplamı 80.000 TL ancak ediyor.

Bir büyükşehirde aynı evde kalıyorlar ve aylık ev kiraları 20.000 TL. Babanın 2. el bir otomobili var ancak; büyük oğlu için bir otomobil alalım diyorlar. Almayı düşündükleri otomobilin fiyatı da 1.400.000 TL seviyesinde. Ellerinde birikmiş 400.000 TL var. Öğretmen abi bir bayiyle görüşüp kredi çekmek istiyor fakat o da ne? En fazla 300.000 TL kredi verebiliriz diyorlar yasal olarak. Kredi düzenlemesi var çünkü.

Şirket adına kredi alınıyor!

Şimdi bu aile bir başka fikirle otomobil almanın yollarını arıyorlar. Otomobili babalarının sahip olduğu şirket adına alalım diyorlar. Çünkü o zaman 1.000.000 TL seviyesinde bir kredi çıkabiliyor. Yani şirket adına otomobil alacaklar ancak; taksitleri 2 kardeş ödeyecek. Fakaaaat! Ödeyebilecekler mi bir bakalım isterseniz. Biz bilgi amaçlı 12 aylık geri ödemeden başlayarak 48 aya kadar bir tablo hazırladık. 12 ve 24 aylık ödemeye maaşlar yetmiyor zaten.

12 aylık geri ödemede en düşük taksit 121.000 TL seviyesinde. Bu taksite dosya masrafları, sigorta ve diğer “gereksiz” masraflar dahil değil. 24 ayda ödemek isterseniz de taksit tutarı en az 81.930 TL oluyor. Yani yine iki kardeşin toplam maaşları yetmiyor. 36 ay taksitten itibaren ödenebilir bir tablo çıkıyor karşımıza. Fakat bu sefer de toplam ödeme “uçuyor!” Ayrıca bu durumda da otomobili “kullanacak” para kalmıyor. Ee o zaman niye alınıyor bu otomobil?

"Almasınlar o zaman!"

Şimdi bu haberi okuyan bazıları “Almasınlar kardeşim o zaman!” diyebilirler. Ee biz de deriz ki; “Üniversite bitirsinler, atansınlar ve ikisi bir araya gelip, üstelik lüks de olmayan bir otomobil bile alamasınlar.” Peki bu doğru mu? Biz illa gidip alsınlar demiyoruz. Ancak belli bir standartlarda yaşamayı da hak etmiyor mu öğretmenler? Öğretmenleri örnek olarak veriyoruz. Bugün 1 Mayıs ve tüm çalışanların İşçi Bayramı”’nı içtenlikle kutluyoruz!

İşçilerin ve özel sektörde çalışan-ların durumu memur ve öğretmenlere göre daha vahim durumda. Özel kurumlarda çalışan öğretmenler yeterince maaş alamıyorlar; çünkü kurumlar da yüksek maliyetlerden dolayı öğrenci bulmakta zorlanıyorlar. Yani bir sarmala doğru gidiyoruz gibi. Eğer otomobil almakta atanmış iki kardeş bu kadar zorlanıyorsa; varın siz tek kişi olanı ya da özel sektörde çalşan birini düşünün. Biz ne yaşıyoruz acaba?

Sahi biz ne yaşıyoruz?

Şimdi siz sormadan biz soralarım: Peki neden bu kadar otomobil satılıyor? Her ay sıfır otomobil satış rekorları kırılıyor? İşte filmin koptuğu yer de burası bizce. Gelir adaletsizliğinin arttığını gösteren bir tablo ile karşı karşıyayız. Demek ki % 20'lik bir kesim bu ülkede çok rahat yaşıyor. Maaşları ortalamanın üzerinde olmasına karşın atanmış öğretmen, memur kesimi bile otomobil almakta zorlanıyorsa, demek onlar bile diğer % 80'lik dilime giriyor.

Hep şöyle bir yorum yapılıyor ya: “Bakın kafeler dolu, restaurant’lar full, yollarda yeni otomobillerden geçilmiyor. Madem kriz var, o zaman bunlar ne? Hala iPhone satışları tavan felan!” Evet bunlar görece doğru ancak; işte bunları yapanlar o % 20'lik dilimde yaşayanlar. 2 kardeş bir araya gelip bir otomobil bile alamıyorsa nasıl olup da kafelere restaurant’lara gidebilecekler. Demek ki oralara gidenler bir başkaları. Neyse, SAHİ BİZ NE YAŞIYORUZ?

Haber tarihi: 01 / 05 / 2024